29 Haziran 2010 Salı

Dünya Bir Gölgeliktir

"Bodrum'un o ünlü meyhane sokağında (Şimdi ne halde acaba?) masalara yerleştik. Orhan'lar, Edip'ler ve biz. Edip, Orhan'ı görür görmez önce ufaktan, sonra sistemli bir biçimde Orhan'a saldırmaya başladı. Orhan'a Edip'in bu yanını anlatmıştım; bunun için saldırıları karşısında Edip'e birkaç sözcük söylüyor ve susuyordu. Edip de buna kızıyordu: Çünkü ancak Orhan'ı "madara" edebilirse mutlu olacaktı. O öğle yemeği Edip'in huysuzluklarıyla geçti. Ama Edip istediğini yapmıştı: Orhan'la Aylın bizde ancak üç gün kalabildiler, sonra çekip gittiler."
Fethi Naci
1 Haziran 2010 Salı

Kediler Davası

"Kediler Davası'nda Bülent Bey'in tanığıyım.
Yargıç, önce tam kavrayamadı konuyu haklı olarak. Bir apartmanın kapısı sürekli açık duruyorsa, içeri ve dışarı hızla işleyen bir kedi trafiği varsa, sitenin pisliğini ve hamamböceklerinin varlığını Bülent Bey'in kedilerine yüklemek ne demekti?
Yargıç gülmemek için zor tutuyor kendini. Ben de. Biraz abartılı bir ifade vererek durumun tadını çıkarmak istedim. 'Bülent Bey kedi sevmeyi bir sanat haline getirmiştir' gibi şiirsel bir ifade. Yine de yargıcı çok etkiledi.
Karşı tarafın tanıkları, siteye davacıyı ziyarete geldiklerinde bir-iki kere merdivenlerde kedi pisliğine rastladıklarını ama hangi kedilerin pisliği olduğunu elbette kestiremeyeceklerini bildirdiler. Bütün bunlar zapta geçti.
Yargıç iyi ki kedileri görmek istemedi. Çünkü hiçbir hayvanı, özellikle kedileri bu tür saçmalıklara ortak edemezsiniz.
Sonuçta kedilerin Bülent Bey'de, Bülent Bey'in sitede kalmasına karar verildi."